24 Mart 2014 Pazartesi

Share to Facebook Share to Twitter Share on Google Plus
Metro- Marmaray- Kadıköy hattında Fındıkkıran Balesi



Geçen Pazar üç aile ve çocuklarımızla beraber Kadıköy Süreyya Operası'na gittik. Çocuk balesi olarak Fındıkkıran sahne alacaktı. Hep beraber orada buluşmaya karar verdik.
Ben ve oğlum, Metro- Marmaray- Kadıköy hattını kullanarak gidelim dedik. Bale saat 12:00' daydı. Evden saat 10 gibi çıktık ve minibüsle Hacıosman metro durağına vardık.

Hacıosman Metro girişi

Metro kapısı üstünde yer alan durak levhası

Yenikapı metrosunda Marmaray'ı gösteren mavi oklar

Raylı sistemle Kadıköy'e ulaşım için M2 Yenikapı- Hacıosman hattını kullandık. İstasyona metro, her 5 dk. da bir uğruyor. Yaklaşık 30 dk gibi bir zamanda Yenikapı'ya vardık. Buradan, Marmaray'a nasıl aktarma yapacağımı düşünürken yerlerde bulunan mavi renkli yönlendirme oklarını takip ederek gişelerin önüne kadar geldik. Geçişimizi yaptıktan sonra yürüyen merdivenle perona indik. İki ayrı yöne istikamet var. Bir tanesi Anadolu yakası Ayrılık Çeşmesine geçiş, diğeri de Avrupa yakası sahilde yer alan Zeytinburnu-Kazlıçeşme'ye götüren hat.

Marmaray peronu 

Marmaray peronunda bir duvar paneli

Marmaray'da kapı üstünde yer alan durak levhası

Yedi dakikada bir gelen Marmaray ile Ayrılık Çeşmesine yolculuğumuz başladı. Sırasıyla; Sirkeci- Boğaz- Üsküdar duraklarını geçip Ayrılık Çeşmesine vardık.( 10 dakika gibi bir zamanda). Ayrılık Çeşmesinin çıkışı Tepe Nautilius ve arkasına çıkmaktadır.
Buradan sonra Kadıköy Bahariye caddesi, herkesin dediği gibi Boğa'nın oraya varmak gerekiyordu. Çeşitli alternatifler var. Marmaray'dan çıktıktan sonra taksi, otobüs veya dolmuşlara binebilirsiniz. Otobüs veya dolmuşta Kadıköy Boğaya ya da Bahariye Caddesine yakın bir noktaya gideceğim diye belirtirseniz, uygun olan bir vasıtaya binebilirsiniz.
Boğa'nın orada indik. Google maps vasıtasıyla Süreyya Operası'na 5 dakika mesafede olduğumuzu gördüm ve yürüyüşe başladık. Burada isterseniz esnafa da sorabilirsiniz, çok önemli bir nokta olduğu için herkes yerini biliyor. ( Evet, anladığınız gibi, teyit etmek için tekrar tekrar etraftan gelip geçene sordum ;)))  )

Süreyya Operası nostaljik bir bina. Süreyya İlmen (Paşa) tarafından 1924 yılında şehrin kültür hayatını çağdaşlaştırmak ve zenginleştirmek amacıyla müzik ve sahne sanatlarına uygun bir bina olarak yaptırılmıştır. Süreyya Paşa binanın estetik olması, tüm tiyatro ve opera ihtiyaçlarını karşılaması ve örnek olarak gösterilmesi için Avrupa ülkelerindeki opera binalarını gezer. Bu binalardan örnek alarak Süreyya Sineması ve Operasını yaptırır. O zamanlarda yeterli opera ve tiyatro sanatçısının olmaması ve tiyatrocuların kullanabileceği arka kulis odalarını tamamlayamamış olması sebebleriyle sadece sinema olarak hizmet verdi.


Süreyya Operası sahne ve koltuklar

Süreyya Operası girişi

Uzunca bir dönem sinema olarak kullanılan sonrada bakımsız ve harap bir halde bırakılan binayı, Kadıköy Belediyesi, Süreyya Paşanın anılarında not ettiği şekle uygun olarak restore ettirmiş. Şu anda belediye tarafından 49 yıllığına kiralanmış olan opera binası, 27 Ekim 2007 yılında kapılarını sanata ve sanatçıya bir kez daha açmıştır.
Tavan freskleri, duvarlardaki pano resimleri, figürlü rölyefler, yaldızlı kartonpiyerler, avizeler, kabartma heykellerle Avrupalı bir opera binası...Kadıköy Süreyya Operası....

İnanılmaz doluydu. Zaten internetten bileti zar zor yakalamıştı Makbule hanım. Bilet, satışa sunulduğu anda 10-15 dakika içinde bitmişti. 2.kat balkonda yerimizi aldık.
Ses düzeni, ışıklandırma ve havalandırma gerçekten başarılı bir şekilde yenilenmiş. Sahneyi balkondan rahatlıkla seyredebiliyorduk.
Yolda, Fındıkkıran balesinin hikayesini Ege'ye biraz anlatmıştım. Bale süresince hikayeyi çocuklara basit bir dille anlatan bir dede yer almıştı. Böylelikle 55 dakika civarında süren oyunu çocuklar hiç sıkılmadan rahat bir şekilde bale gösterisini takip edebildiler.

Fındıkkıran afiş
Fındıkkıran Balesi tüm oyuncularla

Fındıkkıran Balesinden bir sahne

Tabi yetişkin olarak bende çocukların bu kadar güzel dans etmesini seyretmekten büyük keyif aldım. Özellikle Prens ve Clara'nın beraber dünyanın diğer ülkelerine seyahat ettiklerini düşlediği sahnelerde üç küçük tibet kostümlü minik balerinlerin sergilemiş olduğu oyun beni çook etkiledi. Çok başarılı bir performans sergilediler.
Bu nostaljik ortamda dakikalar çabucak geçti ve oyunu beğeniyle alkışladık. Dışardaki beyaz merdivenlerde buluştuk. Buraya gelmişken "Sayla Mantı"da yemeğimizi yemesek olmazdı. Elbette cadde üzerinde yemek için birçok mekan yer alıyor. Ama benim tavsiyem burayı denemeniz. Menü de her şekilde biz annelere hitap ediyor. Son olarak aynı gün Moda "Ali Usta"da dondurma keyfi yapalım dedik, fakat ünlü dondurmacı tadilatta olunca :(( "Ab'bas'ta waffle" ile güne son noktayı koyduk ;))

Yenikapı Metrosu
Annelere notlar;
  • Metro ve Marmaray'ı pusetlerle rahatlıkla kulanın. Her yerde asansör var. Hatta güvenlik bile size yardımcı oluyor.
  • Ama bu hatları kullanırken yoğun saatleri tercih etmeyin lütfen, ayakta kalma olasılığınız olabilir. (Hafta içi sabah 07:00-10:00 arası ve akşam 17:00-20:00 arası)
  • Metro ve Marmaray için bozuk para bulundurmanızı tavsiye ederim. ( Bazen Jetonmatikler, 5TL ya da 10TL gibi banknotları kabul etmiyor) Toplu taşımalar için İstanbul kart edinmekte yarar var. Bu kart hem binişlerde, hem de aktarmalarda daha indirimli ücretten seyahat etmenizi sağlıyor. (Not: "Akbil"de aynı olanakları sağlıyor)
Yetişkinler:
Tek geçiş jetonlu: 3 TL
İstanbulkart/ Akbil :1,95 TL
Aktarma yaptığınızda : 1,40 TL (1-5 seferde)

Öğrenciler:
Tek geçiş jetonlu: 3 TL
İstanbulkart/ Akbil :1,00 TL
Aktarma yaptığınızda : 0,40 TL (1-5 seferde)
  • Çocukları tiyatroda yerlerine yerleştirdikten sonra operanın kafesinde bekleyebilirsiniz. 
  • Metro ve Marmaray'da istasyonların çıkışlarında tuvaletler var. Çocuklar için kullanılabilir, tabi zorunlu hallerde tercih etmekte yarar var.
  • Mümkünse operada yerinizi 1. balkon veya ana bölümden bulmaya çalışın. 2. balkonda fena değil, ama tam sahnenin karşısından bilet almakta yarar var.
  • Operadan çıkışta vaktiniz varsa, şöyle bir caddeyi dolaşın. 
  • Metro haritası linki: http://www.istanbul-ulasim.com.tr/media/8545/b_y_k_harita_metro-01.jpg
  • Marmaray haritası : http://www.marmaray.gov.tr/link/sefer/agharitasi/32
Moda'da ağaçlardaki süsler
Adres: Kadıköy Süreyya Operası
           Eyüp Merkez Mh. Bahariye Cd.
           No: 29, Kadıköy/ İstanbul

Telefon: ( 216) 346 1531 ( 3 hat)


..tamamı »

13 Mart 2014 Perşembe

Share to Facebook Share to Twitter Share on Google Plus
Minik Gurmeler





Bu ay Ece'nin okul faaliyeti Minik Gurmeler'de "çikolata nasıl yapılır" etkinliğiydi. Çikolata yapımı ve çocuklar olunca mutlaka bu kursu gidip görmem gerektiğine karar verdim. Çünkü fotoğraflanacak çoook şey olacaktı ;)))
Minik Gurmeler...Şirin, sıcacık, temiz ve o kadar da sade bir atölye.
Çocuk atölyelerini çok severim, özellikle yemek yapmak üzerine olanlara bayılıyorum. Her yaşın katılabileceği ama 2-6 yaşın bu tip atölyelere gitmesi gerektiği kanısındayım.
Evet, evde çoğumuz onlara kurabiye, krema, çorba, makarna vs.. gibi şeyler yaptırmaya çalışıyoruz, ama hep beraber arkadaşlarıyla gidince çok daha özel bir çalışma ve paylaşım ortamı oldu.

Minik Gurmelerde neler var?

Minik Gurmeler çikolata, pizza, waffle, kurabiye, cup cake vb gibi kursları çocuklara yönelik veren bir mutfak atölyesidir.
Bu mini mutfakta, hızlı yemek (fast food) hakkında sürekli yönlendirme olan günümüzde, çocukların doğru beslenmeye yönlenmeleri için bilgilendirme yapılmaktadır. Ayrıca verilen kurslar sayesinde çocukların üretirken yaratıcılıklarının da geliştirilmesi amaçlanmış.
Çalışmalar istek üzerine özel, arkadaş grubu, okul grubu ya da ebeveyn-çocuk beraber şeklinde yapılmaktadır. Bu etkinliklere katılmak istediğiniz takdirde önceden arayıp çalışma takvimini sormakta yarar var ;))

çikolata kursu
Ayrıca doğum günü veya özel gün kutlamaları da yapılmaktadır.  Mesela, doğum günü için, çocuğun isteğine uygun süslenen parti mekanında pizza ya da waffle çocuklar hazırlayabiliyorlar. Sonrasında yaratıcı drama ya da perküsyon çalışması ile hareketlenen çocuklara mekanda doğum günü şarkıları ile pasta sunulmakta. Bu esnada ebeveynlerde yeşil teras bölümünde açık büfenin keyfini yaşıyorlar. Diğer organizasyonlar içinde arayıp Burcu hanım ile görüşerek kendi davetinizi oluşturabilirsiniz.
Yetişkinler içinde yemek atölyeleri var ;)) Dünya Mutfaklarından,  şeker hamuru süslemeli kurabiyelerin yapımına kadar birçok alternatifler mevcut.
Atölye ile ilgili ayrıntılı bilgiyi www.minikgurmeler.com adresinden de alabilirsiniz.

büyük bir merakla çikolatanın erimesini bekliyoruz

Annenin gözüyle Minik Gurmeler;

Minik Gurmelerin sahibi Burcu hanım ve çalışanları sıcacık karşıladılar hepimizi. Herşey hazırdı. Önlükler, aşçı şapkaları, çikolatalar, kalıplar, cevizler (herşey onların boyutlarına göre ayarlanmıştı)... Miniklerimiz hemen yerlerini aldı. Onları çok bekletmeden çikolatayı anlatan tecrübeli şef aşçımız, çikolata ile ilgili bilgileri minik aşçılara anlattı. Tabi bu noktada bilinçli tüketim hakkında da bilgilendirme yapılarak, ev yapımı çikolata ve marketten alınan arasındaki farklar anlatıldı.
Çikolata eritildi. Sonra herkes sırayla karıştırdı. Karıştırmanın püf noktası anlatıldı. İçine tat vermesi için tuz öğütüldü. Her çocuğa ayrı ayrı çikolata paylaştırıldı. Minik eller kaşıkları aldı ve yavaş yavaş kalıpları doldurmaya başladı.

çikolata erimeden önce

herkes erimiş çikolatayı sırayla karıştırdı

hep beraber özenle çikolatalar dolduruluyor
En büyüğünden en küçüğüne hepsi büyük bir hevesle işe koyuldu. Ama o kadar güzel ve disiplinle çalıştılar ki, masa kirlenmedi, kalıplar güzel bir şekilde dolduruldu. Bu noktada şunu belirtmeliyim, "Montessori" eğitiminin sağladığı fayda burada farkı sağlamış oldu.
Tabi, en etkileyici noktada, erimiş çikolatayı yememiş olmaları, sonra kaşık tutuşları ile sakin ve disiplinli bir şekilde kalıpların doldurulması, karışıklık olmaması ve bir de etrafın kirlenmemesi !! Süpersin ey Montessoriii;))
Kalıplar buzdolabına kondu. Yarım saat üzeri bir zamanda sonunda çıkarılan çikolataları görünce minik gurmeler, üretimlerinin sonucunu gördüler. Eh artık yorgunluğun tadını çıkarma, çikolataları tatma zamanıydı.

Çocukların birey olduğunu farkında olan, doğru tüketim hakkında verdikleri bilgilendirme ile miniklere uygun mutfak ortamı sağlayan sevgili Minik Gurmeler atölyesi ekibine sağlamış oldukları tatlı gün için bir anne olarak ayrıca teşekkür ederim.
Bu güzel organizasyonu planlayan ve hayata geçiren, Montessori Yeni Çocuk Anaokulu öğretmenlerime de çok teşekkür ederim :))

çikolatalar kalıplara dökülüyor

işte özenerek çalışmaya örnek ;))

çocukların eseri!! num nummm
Çocuklara yemek yapma alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren vermemiz gerektiği kanısındayım. Hızla gelişen dünyamızda obezite istatistikleri artarken bizlere çok büyük sorumluluklar düşmekte. Öncelikle onlara ev yemeğinin neden daha sağlıklı olduğunu, nasıl yapılacağını yavaş yavaş anlatmak ve pratikte uygulatmak gerekiyor. Yurt dışında artık birçok okulda öğrenciler kendi bahçelerinde yetiştirdikleri sebzelerle yemek yapmayı öğreniyorlar. Ülkemizde de biraz biraz bu uygulamalara doğru bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle yemek yapmayı sevdirmek adına çocuk atölyelerinin sorumluluğu çok önemli.
Evimizde bahçe olması önemli değil, herşeyi saksılara koyup çocuklarımızın onları yetiştirmesine ve ilgilenmesine imkan sağlayarak bu işe adım atabiliriz. En basitinden ilkbahar ayları geliyor. Nisan ayından itibaren çilek saksıları marketlerde, botanik bahçelerinde yerlerini alacak. Bu çilek çok olmayacak belki ama ondan koparacakları beş altı çilek bile bir pastayı süslemeye yeter de artar değil mi??

işte o an! başarmanın zevkini tadıyooo


Adres: Minik Gurmeler
           Tuncay Artun cad. No:21/ 2
           Reşitpaşa/ Sarıyer

Telefon: 212 277 9080
             543 798 3778/9



..tamamı »

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Back To Top